Kurumlarımızda yenidoğan da dahil olmak üzere doğumdan hemen sonra yada ilerleyen aylarda gelişme geriliği, serebral palsi, down sendromu, kromozom anomolisi, menenjit v.s. tanısı konan bebekler terapi programına alınmaktadır. Bu bebeklerin İlk değerlendirmesi fizyoterapistler tarafından yapılarak fiziksel gelişiminin ayına uygun olup olmadığı tespit edilir. Eğer bebeğin fiziksel gelişimi ayına yada yılına göre geriyse bebeğe özel tedavi programı çizilerek haftalık düzenli takiplerle fizyoterapi eğitimi verilmektedir. Bu arada bebeğin eşlik eden rahatsızlıkları evcutsa sağlık kurumlarına yönlendirmesi yapılır. Fizyoterapi eğitimine devam ederken fizyoterapisti gerekli gördüğünde uzman hekimi ile iletişime geçer. Böylece bebek için en iyi tedavi amaçlanır.

Çünkü Türkoğlu Özel Eğitim olarak biz biliyoruz ki 0-3 yaş arası bebeğin fizyoterapisi ve bireysel eğitimini içeren rehabilitasyon programına ne kadar erken dönemde başlarsak o kadar hızlı ve uzun yol kat etmiş oluruz. Herşeyden önce ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek kayıplarını da o kadar azaltmış oluruz. Geleceğe yönelik çizdiğimiz eğitim planıyla bireyin bir ay, 3 ay ve bir yıl sonrasını değil 20 yıl sonrasını düşünerek hedeflerimizi belirliyor ve terapimizi bu hedefler dahilinde şekillendiriyoruz. 

0-3 YAŞ DÖNEMİ EĞİTİM SÜRECİ

Bebeğin yaşamı boyunca onu etkileyecek gelişimlerin en başında bilişsel gelişim vardır.  Bu dönemde bebeğin gelecekteki kişiliğinin temelleri atılır. Bir yaşına gelinceye kadar bebeğin beyni gelişiminin %70ini tamamlar.

Bebek dünyaya gelişinin ilk üç yılında olağanüstü bir gelişme sergiler. Bebekler bağlantı için hazır konumda olan yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ile doğarlar. İnsan yaşamının ilk yıllarında, beynin kabuk bölgesinin her cm2sinde saniyede 30,000 bağlantı oluşur.

Beynin kabuk bölgesi bebeklerin doğuştan getirdikleri muhteşem bir yapıdır.

Gelişmeye en yatkın beyin bebeklerin beynidir. Öğrenmek bebekler için biyolojik bir ihtiyaçtır. Bebek doğduğu günden itibaren öğrenmeye başlar. Öğrenme süreci içinde 5 duyu organı çok önemli bir rol oynar. Bebek etrafındaki dünyaya duyuları ile anlam verir. Bakarak, dinleyerek, dokunarak, koklayarak çevresi ve insanlarla ilişki kurmaya başlar. Tüm bunların yanı sıra kendini besleme konusunda son derece yararlı emme refleksini de beraberinde getirir. Yaşamının ilk yılı, bebeğin beyin gelişimindeki en hızlı süreçtir.

Beynin beslenmesi için oksijen ve şeker dışında başka beslenme kaynaklarına da ihtiyacı vardır. Bu kaynaklar bebeğin bedeninin dışında, yakın çevresinden gelen 5 duyu organı kanalı ile bilgi ve deneyim sunan ses, ışık, koku ile dokunuştur. Bunların uygun zamanda ve yeterli düzeyde olması gerekir. Aksi takdirde beyin/zeka ve bunların bileşkesi olan yeteneklerinin üst sınırına hiçbir zaman ulaşamayacağı büyük bir olasılık olarak düşünülmektedir.

Çocuk, dünyanın pasif alıcısı değildir. Bilgiyi kazanmada aktif bir role sahiptir.

Zeka doğuştan gelen bir özellik olmakla birlikte çevresel uyaran sayısı arttıkça zeka kapasitesi büyür. Çünkü sinir sinapsları arasındaki bağ güçlenmezse zeka körelir. Sinir sinapsları arasındaki bağ ise çevresel uyaran alındıkça artar. Sesli oyuncaklar, değişik dokulu nesneler, farklı renk ve boyutlar nesne uyaran çokluğu sağlar

0-3 yaş dönemde çocuklarımızın gelişim alanları: Bilişsel gelişim, Psiko-Motor gelişim, Dil gelişimi, Psiko-seksüel gelişim, Ahlak gelişimi, ve Sosyal-Duygusal gelişim olarak incelenir.

1 YAŞ ÇOCUĞU GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

Doğduktan sonraki 12 ay boyunca inanılmaz bir hızla değişim ve gelişim gösteren bebek, anlama, algılama, öğrenme, kavrama, hareket ve konuşma alanlarında inanılmaz ilerlemeler kaydeder.

Bir çok ilkler de bu dönme denk gelir, ilk sözcükler, ilk adımlar ve ilk oyunlar bilinçli olarak ortaya çıkar. Her şeyi çok ifade edemez ama söyleyebildiğinden fazlasını bilir ve anlar. Vücuduyla ilgili bazı bölümler sorulduğunda gösterebilir, kaybolan bir eşyasını arayabilir, eşyaları atabilir, kaldırabilir, iki parmağını kullanarak küçük eşyaları tutabilir.

Çok uzun ayakta kalamasa bile yürüyebilir. Görüş alanı içindeki her yere gidebilir ve uzanabilir. Çevresindeki kişileri taklit edebilir. Kendisine yönelik uyaranlara aynı biçimde karşılık verebilir. Bu dönemde en önemli konu annesiyle olan duygusal ilişkisi ve iletişimidir. Yine bu dönemde anne bebek arasında kurulacak olan sağlıklı ilişki, güven duygusunun oluşmasına imkan sağlayacak, bu güven duygusu da gelecekteki ilişkilerinin temelini oluşturacaktır.
1 Yaş Çocuğunda Motor Gelişim:

Emekler ve basamakları emekleyerek çıkar.
• Genellikle kendi başına yürüyebilir.
• Yanlara doğru adımlar atarak bir eşyanın çevresinde dolaşabilir.
• Yattığı yerden doğrularak, kendi kendine oturur duruma geçebilir.
• Rahatlıkla oturur ve otururken değişik pozisyonlar alabilir.
• Herhangi bir eşyaya tutunarak ayağa kalkabilir.
• Legolarla oynayabilir, oyuncakları birbirinin içine atar, kule yapabilir.
1 Yaş Çocuğunda Sosyal Beceriler:
Bu yaş anneye ve diğer yakınlarına ciddi bağlılık gösterdikleri dönemdir. Çocuk annesinden ayrı kaldığında çok fazla tepki gösterebilir ve üzülür. Bazı çocuklarda bir eşyaya ya da oyuncağa bağlanma davranışı görülür.
• Her şeyi ağzına atma davranışı azalmıştır.
• Kaşık çatal kullanmaya çalışır, tutar ama henüz kendi kendine yiyemez.
• Sıvı gıdaları bardağı ya da biberonu kendisi tutarak içebilir.
• Ses çıkaran bütün oyuncaklara ve eşyalara karşı çok duyarlıdır. Dikkatle inceler ve ses çıkarmaları için sürekli uğraşır.
• Oyun sırasında annesinin sakladığı oyuncakları bulur ve çok eğlenir.
• Annesinin ve çok yakın aile üyelerinin onayını almaya ihtiyaç duyar, sürekli onlarla iletişim içinde olmaya çalışır.
• Küçük bazı oyunlar oynayabilir, el sallar, güle güle anlamında hareketler yapar.
• Kendisinde istenen basit talimatları anlar ve istenileni yerine getirir.
1 Yaş Çocuğunda Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi:
Bu yaşta artık bilinçli ve tercihli davranışlar görülür. Zekasını kullanarak yaptığı bazı hareketler dikkat çekicidir. Deneme yanılma yoluyla yeni şeyler öğrenir ve öğrendiklerini uygulamaya çalışır. Çevresinde gördüğü her yeni davranışı taklit etmeye çalışır.
Bazı heceleri tekrarlayarak ilk kelime çalışmalarını yapar. Kısa yarım kelimelerle konuşur ama o kelimelerin kendi dilinde bir anlamı vardır. O ana kadar duyduğu her kelimeyi, her sesi kaydeden bebek, yetişkinlerin uzun uzun konuşarak anlattığı konuları tek kelimelik cümleler halinde ifade eder. Örneğin, ’süt’ diyorsa bu ‘süt istiyorum’ veya ’sütüm nerede’ anlamına gelebilir ve aile bireyleri bu anlamlardan hangisi olduğunu anlar. Bu kısa konuşmaları destekler tavır içinde olan anne baba çocuğun konuşmasını farkında olmadan geciktirebilirler. Uygun olan davranış, çocukla konuşurken her kelime tam olarak söylenmeli, asla yarım bırakılmamalı ve her fırsatta çocukla konuşulmalıdır.

2 YAŞ ÇOCUĞU GELİŞİM SÜREÇLERİ
Hayatının 2.yılını tamamlayan çocuk, yavaş yavaş daha bağımsız davranmaya ve başkalarından farklı bir birey olduğunu fark etmeye başlar. Kendi kararlarını alıp uygulayabildiğini görünce, aynı zamanda ‘hayır’ demeye de başlamasıyla birlikte o korkutucu öfke krizleri ve berbat 2 yaş sendromu ortaya çıkar. Aileleri en zorlayan yaşlardan biridir. Ayrıca ortalık karıştırıcı, meraklı, her fırsatta kendini göstermeye hevesli, sosyal bir birey olmaya çalışan, etkinliklere katılmaya can atan, kıpır kıpır iki yaş çocuğu ele avuca sığmaz yapısıyla hem neşe kaynağıdır, hem de çok yorucudur.

2 Yaş Çocuğu Motor Gelişim:

Bütün sandalye ve mobilyaların üzerine çıkabilir, pencereden bakmaya çalışır. Bu anlamda en tehlikeli dönemlerden biridir.
• Tekerlekli oyuncakları gideceği yönü doğru değerlendirip, itebilir ya da çekerek götürebilir.
• Yere çömelip doğrulabilir, oturmadan eğilip kalkabilir.
• Gerçek anlamda koşmaya başlamıştır, koşma sırasında düşmeden durup tekrar koşmaya başlayabilir.
• Tek tek olmasa bile her basamakta iki ayağıyla durarak merdivenleri inip çıkabilir.
• Kalem tutarak, resim yapmaya çalışır ama yaptığı genellikle karalama şeklinde bir resim olur.
• Şekerleme, çikolata gibi maddelerin ambalajlarını rahatlıkla açabilir.
• Küplerle 6’lı ya da 8‘li kuleler yapabilir.
• Bir kitabın sayfalarını kendi başına tek tek çevirebilir.
2 Yaş Çocuğunda Sosyal Beceriler:

Acıktığında ya da canı bir şey içmek istediğinde net olarak ifade edebilir.
• Bağcıksız ayakkabısını kendi başına giyebilir. Kaşıkla yemek yiyebilir. Hemen hemen her şeyi çiğnemeyi başarabilir.
• Tuvalet alışkanlığı kazanabilir ve ihtiyacı olduğunda anlatabilir.
• Tehlikelere son derece açıktır, kapıları açabilir, pencereden sarkabilir.
• Kızdığında ya da kendisini ifade etmekte sıkıntı yaşadığında sıklıkla öfkelenebilir, ciddi tepkiler verebilir.
• Eşyalarına sahip çıkar ve genellikle kimseyle paylaşmaz.
• Başka çocuklarla ilgilenildiğinde ya da annesi başkalarına ilgi gösterdiğinde kıskanabilir, tepki gösterebilir.
• İstekleri anında olsun ister. İsteklerini erteleyemez, bekleyemez.
• Artık en çok ilgi gösterdiği oyundur ve özellikle anneyle oyun oynamak ister. Her tür oyunda hevesli bir katılımcıdır. Genellikle bu yaşlarda sembolik oyunlar oynanır.
2 Yaş Çocuğunun Dil Ve Bilişsel Gelişimi:

Artık 2 yaşına gelen bir çocuğun söyledikleri hala yarım yarım olsa da yabancılar tarafından anlaşılabilir hale gelmiştir. Her gün yeni kelimeler öğrenmekte ve en az iki kelimeden oluşan cümleler kurabilmektedir. Çok sık ve soru sorar ve genellikle bütün soruları, ’kim, neden, nerede?’ sözcükleri ile başlar. Zaman kavramları henüz oturmamıştır. Dün, yarın, bugün kelimelerinin anlamları karışır. Zaman zaman kekeleme görülebilirse de kalıcı değildir.
Çocuk bilişsel anlamda artık bazı sembollerle o sembole ait obje arasında bağlantı kurabilir.
Ancak hala canlı varlıkla, cansız varlıkların ayrımını yapamaz. Ona göre oyuncak ayısı canlıdır ya da salondaki masanın canı acıyabilir. Dolayısıyla yere düşen bir eşyasına şefkatle yaklaşıp, ’acıdı mı?’ diye sorabilir.

3 YAŞ ÇOCUĞU GELİŞİM SÜREÇLERİ
3 yaşına gelen çocuk artık oyun çocuğu olmuştur ve hem bilişsel hem de dilsel anlamda büyük gelişme ve değişme gösterir. Cinsel kimliğini de bu yaşlarda keşfetmeye ve bu yönde sorular sormaya başlar. Konuşma becerisini tam anlamıyla kazanmış olması ise onu daha sosyal ve dışa dönük bir birey haline getirir. Çevresi üzerinde daha etkilidir ve neleri yaptırıp, neleri yaptıramayacağını net olarak bilir. Öfkesini kontrol edebilir ve duygularını rahatça ifade edebilir. Daha alt yaşlara ait bir çok sorun 3 yaşa gelinmesiyle beraber kendi kendine çözüm bulur.

3 Yaş Çocuğu Motor Gelişim:

Merdivenleri rahatlıkla inip, çıkabilir.
• Oyuncakları her yöne götürüp, iter, çeker, sürükler.
• 3 tekerlekli bisikleti kullanabilir.
• Topu yukarıya doğru atabilir, bir topu yakalamak üzere hamle yapar.
• Her iki elini eşit olarak kullanabilir.
• Hangi elini kullanacağı belirginleşir, kalemi rahatlıkla tutarak yazar, resim yapar.
• Makas kullanabilir, ipe bocuk dizme gibi ince motor faaliyetlerini yapabilir.
• Resimlerinde sadece baştan oluşan insanlar çizer. Bazı harfleri yazabilir, renkleri genellikle bilir.
3 Yaş Çocuğu Sosyal Beceriler:

Çocuk tamamen sembolik oyunlar oynanan bir dönemdedir. Genellikle ‘mış gibi’ yapma dönemidir. Kucağında gerçek bir bebek varmış gibi yapar, doktormuş gibi oynar, anneymiş gibi yemek yapar. Ayrıca:

Ellerini yıkayabilir, temizlik kurallarını bilir ama uygulamada bazen sıkıntılar olabilir.
• Kıyafetlerini çıkarıp giyebilir ama düğmeli olanlarda yardım alması gerekir.
• Tuvalet alışkanlığını genellikle kazanmıştır.
• Evdeki birçok işe yardımcı olmak için çok heveslidir.
• Akranlarıyla oyun oynamaya başlar ve oyunlarda işbirliğine daha yatkındır.
• Konuşarak ikna edilebilir ve daha anlayışlıdır.
• Kardeşine ve kendisinden küçüklere şefkatlidir.
• Geçmiş ve şimdi arasındaki farklılığı artık anlamaya başlar.
• Korkular ortaya çıkabilir, hayali arkadaşları olabilir.
3 Yaş Çocuğunun Dil Ve Bilişsel Gelişimi:

Artık daha karmaşık konuşmalar yapabilir. Neden sonuç arasında bağlantılar kurmaya başlar.300 kadar kelime bilir ve her an yeni kelimeler öğrenmeye devam eder. Bazı sözcüklerin söylenişi hala yanlış ya da yarım olabilir ancak çok akıcı ve sürekli konuşur. Cümle içinde zaman zaman ‘ve’ kelimesini kullanabilir. Yetişkinlerle bir arada olmaktan hoşlanır, masal ve bilmece dinlemeye bayılır. Bazı organlarının adlarını bilir.
Ancak sayı ve miktar kavramları yerleşmemiştir. Parça ve bütün arasında ilişki kuramaz. Tamamen benmerkezcidir. Olayları sadece kendi düşüncesinden ibaret zanneder ve diğer insanların da  olduğunu bilemez. Paylaşma duygusu henüz oturmamıştır. Özellikle 2-7 yaşlar arasındaki çocuklar sınıflandırma ve gruplama yapamazlar.
Çok fazla meraklıdır ve cinsel farklılıkları anlamaya başlamasıyla birlikte ciddi olarak bu yönde sorular sormaya başlar.